top of page
Search

Morton Feldman ve İlk Grafik Notasyon

Erken Dönem Grafik Notasyonları, 1950-1953


Başlangıçlar


1967’de yayınlanmış bir makalede Feldman, grafik notasyonun çıkış noktasını şu şekilde özetler :


‘’1950 kışında ilk ‘belirsiz’ müziğimi yazdım. John Cage, David Tudor ve ben bir akşam yemeğindeydik. Masadan bir anlığına ayrılıp çalışma odama geçtim ve grafik kağıdına çello için bir belli belirsiz bir müzik yazdım. Yazılı bir nota yoktu, yalnızca tiz, pes, orta, kısa, uzun, şiddetli ya da sakin gibi açıklamalar vardı.’’


Feldman ve Tudor’un ilişkisi aslında 1940’ların ortalarına dayanıyordu. Her ikisi de Stefan Wolfe ve eşi Irma’dan kompozisyon dersleri almaktaydılar. Feldman’ın Cage ile ilişkisi ise 1950’lerde, Carnegie Hall’daki bir rastlaşma sonucu ancak başlayacaktır. En genç olan Christian Wolff ise bu gruba 1950’nin sonlarında, Cage’den ders alması sayesinde dahil olacaktı.

1983 yılındaki bir röportajda Feldman, grafik müziğe ilgisinin başlangıcına dair açıklayıcı bir çerçeve çizmiştir :


‘’O sıralar John Cage ile aynı apartmanda yaşıyorduk ve beni bir akşam yemeğe davet etmişti. Evine gittiğimde yemek henüz hazır değildi, yemeği beklediğim sırada gözüm Cage’in çalışma masasındaki not kağıtlarına takıldı. Grafik kağıdına tam olarak da ne yaptığımın farkında olmayacak bir şeyler karalamaya başladım. Bitirdiğimde ortaya çıkan şey düşük, orta ve yüksek birtakım sesleri kategorize eden figürlerdi. Ne yaptığımı ne teorik olarak ne de düşünsel olarak açıklayamazdım fakat şu an söyleyebilirim ki bunlar yazdığım ilk grafik notasyonlardı.’’


Verilen anekdotlar, belli belirsiz bir şekilde hatırlasa da John Cage tarafından da doğrulanmıştır. Kendisi 1966’da Feldman ile yaptığı bir konuşmada

durumu şöyle özetler :


‘’Aslında ortaya çıkan yeni avangard’ı başlatan senin yazılarındı. David Tudor ve ben diğer odadaydık. Bizi bir anlığına bırakıp diğer odada bir şeyler karaladın ve sonrasında ne düşündüğümüzü sordun. Bir bakıma bize yazdığın düşük, orta ve yüksek notalarda (high, middle, low register olarak çevirebiliriz) bir özgürlük alanı tanıdın. Parçayı o gece piyanoda çaldım ve müzikal dünyanın artık bir daha eskisi gibi olmayacağını anladım.’’


Feldman’ın, John Cage’in evinde yazdığı bu eserin aynı zamanda yayınlanmış ilk grafik skoru olan ‘Projection I’ olma ihtimali bulunsa da bilginin doğruluğu kesin değildir. Feldman’ın kendisi de ilk zamanlarda bu karalama kağıdına yaptığı besteyi çello için yazmış olduğunu hatırlasa da, sonraki dönemlerde yaptığı röportajlara bakılırsa eserin daha çok embriyonik bir karakterde olduğu ve özel bir enstrüman düşünülerek yazılmadığı anlaşılabilir. Buna karşılık John Cage, eserin piyanoda çalındığında enstrümanın karakterine tam uyduğunu düşünmüş ve Feldman’ın da bu eseri aslında piyano için yazmış olduğunu savunmuştur. Buradan çıkarılacak sonuç da aslında, Feldman’ın ilk grafik notasyon eserinin ‘Projection I’ değil de yukarıda bahsi geçen piyano eseri olduğudur.


Eser hakkında tüm kaynaklardan anlaşılabileceği üzere bu notasyonda hiçbir standart notasyon yoktu. Yalnızca bazı belirtilmiş sonik range’ler bulunuyordu. Feldman bu sınırlı çıkış noktasına ek olarak yalnızca belirttiği diğer bir öge ise dinamik işaretlerdi.


Yukarıda bahsi geçen hikayedeki karalama notasyonun, konuyla ilgili kaynakları incelediğimde günümüze ulaşma ihtimalinin olduğunu söyleyebilirim. 1966-67 yılları arasında John Cage, Contemporary Performans Sanatları Derneği yararına bazı belgeler ve notalar toplamaya başlamıştı. Ortaya çıkan toplama kitapta Feldman’ın bazı standart notasyonla yazılmış eserlerine ve grafik notasyonla yazdığı bir çalışmaya yer verilmişti. Bu karalama tek sayfadan oluşuyordu ve piyano notasyonunu andıran bir form üzerinde dikey ve yatay gruplandırılmış formlara yer veriliyordu. (Figür 1)




Figür 1


Figür 1 ile ilgili Feldman’ın tam olarak hangi enstrüman için yazmış olduğu bilinmese de tahmin yürütecek olunsaydı, çello ya da piyano için yazılmış olduğu söylenebilirdi. Bütün bunlara ek olarak notasyondan yola çıkacak olursak, bu karalamanın ‘Projection I’ için olmuş olma ihtimalinin çok zayıf olduğunu söyleyebilirim. Feldman’ın sonraki dönem işleriyle karşılaştırdığımız vakit, Figür 1’in daha çok bir deney ya deneme havası taşıdığını söylemek mümkündür. Feldman burada muhtemelen daha sonraları öncüsü olacağı bir konseptin ilk denemelerini gerçekleştiriyordu.


Morton Feldman’ın bir retrospektifini düşünecek olursak, yaratıcı eylemlerinin sistematik bir düşünceler zinciri sonucu değil de spontane bir şekilde o an ortaya çıktığını söyleyebilirim. Bunu söylemiş olmakla birlikte, Feldman’ın aslında yeni bir notasyon sistemi üretmek ya da böyle bir arayışta olduğu da söz konusu değildir. Ortaya çıkan grafik notasyonlar aslında yaratıcı bir arayışın meyveleridir. Yaşamının geç dönemlerinde Feldman, eserlerindeki belirli ve belirsiz ögeleri birlikte kullanma yönteminin aslında Hegelian bakış açısındaki ‘birleştirilmiş karşıtlıklar’ olgusuna dayandığını belirtmiştir. Fakat Feldman’ın daha muhtemel ilham kaynaklarının neler olacağına dair bir düşünme yapmak gerekirse; Schillinger’in ‘System of Musical Composition’ düşünce sistemi muhtemel adaylardan biri olacaktır. Schillinger kitabında grafik notasyon hakkında aşağıdaki görüşlerini belirtir :


‘’Grafik notasyon metodununun müzikal oluşumlardaki adaptasyonunun klasik notasyon sistemi üzerinde büyük avantajları olduğunu düşünüyorum. Öncelikle, bu sistem sanatçının eseri üzerinde istediği kadar detay elde edebilmesine olanak sağlar ve eldeki kaynakların özgürce kullanımının önünü açar. Grafikasyonlardaki yatay yöndeki ifadeler zamanı, dikey ifadeler ise Pitch, Intensity ve Quality gibi olguları belirtirler.’’


Schillinger’in grafikasyonlara dair fikirlerinin Feldman’ı etkilemiş olması her ne kadar muhtemel gibi görünse de direkt bir etkilenme noktası bulmak pek de mümkün değildir. Örneğin Schillinger tek bir eserde her biri farklı müzikal parametreleri belirten birkaç grafik notasyon kullanılmasını önerir ve böylece bestecinin ulaşmaya çalıştığı ifadenin daha net olacağını savunur. Aynı zamanda Schillinger’in grafik notasyonları, direkt olarak bir müzikal performans sırasında kullanılması düşünülerek yazılmamıştır. Kendisi grafikleri daha çok yaratıcı sürece katkısı olan bir parametre olarak görmüştür. Feldman ve Schillinger metotlarını ayıran bir diğer önemli husus ise Feldman’ın Schillinger’den farklı olarak nota seçimlerini icracıya bırakmış olmasıdır. Bu bakımdan Feldman’ın grafiklerinin düşünce sistemi bakımından abstrakt bir yapıda olduğunu söyleyebiliriz.


John Cage’in eserlerinin de Feldman’ın ilham kaynaklarından bir diğeri olduğunu söyleyebiliriz. Örneğin Cage’in Concerto for Prepared Piano and Chamber Orchestra ve Sixteen Dances eserlerinde kullandığı grafikasyonlar ile Feldman’ın 1937 Quartet’inde benzerlik görmek mümkündür.


Son olarak Christian Wolff’un Madrigals eseri de Feldman’ı etkilemiş önemli eserlerinden biridir. Üç vokal için yazılmış bu eserde tam olarak notalar verilmemiştir. Bunun yerine tek bir portede aşağı yukarı istenen register ve dinamikler belirtilmiştir ve şarkıcılar o an belirtilen noktada istedikleri notayı eserin dinamiklerine uygun olarak söylemek durumundalardır.





 
 
 

Comentários


©2021 by Baris Daghan.

bottom of page